Yabancı Çalışa İzinlerinde Kesinleşmiş Yeni Düzenleme

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından değiştirilen ve bir süredir konuşulan Türkiye Cumhuriyeti ve 3. Ülke vatandaşlarını ilgilendiren değişimlerin kesinleşmiş detaylarını aşağıda sizler için paylaşıyoruz.

Yatay Geçişler:

28 Mart 2025 tarihi ve öncesinde 6 aylık hizmet süresini tamamlayan çalışanlar eğer çıkış işlemi yaptıysa yatay geçiş hakları olacak fakat kişi 28 Mart 2025 tarihinden sonra çıkış yaptı ise yatay geçiş için 1 senelik çalışma istenilecek.

Yeni Düzenleme ile Adada Çalışan 3. Ülke Vatandaşları:

28 Mart 2025 tarihinden sonra ön izin ile adaya giriş yapan 3. Ülke vatandaşı çalışanlar, 4 yıl süre ile adada görev alabilecekler. 4 yılını tamamlayan çalışanlar çıkış yapıp ülkelerine geri gönderilecekler.

Ülkelerine gönderilen ya da adadan çıkartılan bu kişiler 45 gün sonra yeniden ön izin ile adaya isterler ise çalışma izni ile geri gelebilecekler.

Bu düzenleme, belirtilen tarihlerden önce adaya çalışma izni ile gelmiş ve çalışan kişileri kapsamamaktadır.

2025 Yılının İlk Asgari Ücreti Belli Oldu

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yılın ilk asgari ücretini aylık brüt 43 bin 469 TL olarak belirledi.
2024 yılının son asgari ücreti 40.436 TL olarak belirlenmişti bu durumda komisyon üyeleri yüzde 7,5’lik bir artış yapmış oldu. 
Yeni asgari ücret 1 Ocak 2025 tarihi itibari ile geçerli olacak.

Chamada Grubu Savoy Hotel & Casino'yu Satın Aldı 

Kısa bir süre önce Malpas Hotel & Casino'yu satın alarak turizm ve otelcilik alana giren Chamada grubu Savoy Hotel & Casino'yu da bünyesine katarak sektördeki hızlı büyümesine ivme katıyor.

 

 

Yetenek Erişimi ve İşe Alım Arasındaki Fark Nedir?

İşe alım üzerine çalışılan onlarca yıldır, bir şirketin anlık ihtiyaçları doğrultusunda çözümler üretilmesi üzerine sistemler kuruldu. Oysa bugün artık yeni bir kavram hayatımıza girdi: Yetenek Erişimi

Bu iki kavramı birbirinden ayıran bazı farklılıklar var. Bu yazımızda Yetenek Erişimi ve İşe Alım arasındaki temel farklara bir göz atalım:

İnsan Kaynakları çalışmalarının her geçen gün çeşitlendiği günümüz iş dünyasında, elbette değişen ihtiyaçlar için farklı stratejiler belirleniyor. Çünkü tıpkı teknolojinin gelişimi gibi çalışanlar ve rekabet koşulları da değişiyor. Bugün gelinen noktada, işe alımla başlayan sürecin ardından konuşulan “yeteneği elde tutma” çalışmalarının yerini “yetenek erişimi” kavramının aldığı görülüyor.

Yetenek erişimi kavramını daha iyi anlayabilmek için işe alım ile arasındaki temel farkları sıralayalım:

İşe Alım Reaktiftir Yetenek Erişimi ise Proaktif

Şirket içerisinde genişleme dönemlerinde ya da işten ayrılmalarda mevcut duruma verilen ilk tepki yeni birini işe almaktır. Bir iş tanımı oluşturulur, ilan yayınlanır, adaylar deneyimlerine göre değerlendirilir ve işe alım yapılır. Yani, işe alım şirketteki kısa vadeli bir ihtiyacı karşılar. İşe alım uzmanları da acil şirket gereksinimleri nedeniyle hemen doğru kişiyi bulmak için baskı altına girer. Bazen hızlı olmak adına aday havuzunda mevcut olanla yetinilir.

Özellikle daha az nitelik isteyen pozisyonlar için süreçler genellikle bu sırayla ilerler. Bu akışta herhangi bir yanlış bulunmuyor. Kısa vadede işe alım yapılabilir, ancak şirketin hedefleri ve değerleri adayınkiyle uyuşmuyorsa, sonuç bir süre sonra tekrar işe alımla sonuçlanabilir. Buna karşılık “yetenek erişimi” proaktif bir yapıdır. Bu yapı, şirketin uzun vadeli işe alım hedeflerine odaklanır. Roller için işe alınacak en nitelikli adayları sürekli ve aktif olarak arar. Yetenek erişimi profesyonelleri adayları sosyal medya veya profesyonel dernekler aracılığıyla bulur. Bu adaylarla ilişki kurmak için birden fazla kez iletişime geçer ve sonunda bir iş teklifiyle süreci sonlandırır.

İşe Alım Doğrusal İlerler Yetenek Erişimi Stratejiktir

İşe alım süreci doğrusal bir çizgide ilerler. Bir pozisyonun doldurulması için acil bir ihtiyaç olduğunda başlar ve doğru yeteneği işe alana kadar aynı adımlar izlenir. Kaç tane iş ilanının doldurulması gerektiği, işe alım yaptığınız pozisyon veya görüşülmesi gereken adaylar bir akış çerçevesinde belirlenir. Boş pozisyon kapatıldığında, işe alım süreci sona erer ve işe alım uzmanı bir sonraki açık pozisyona geçer.

Oysa yetenek erişimi süreci döngüsel ve süreklidir. Tek seferlik bir planlama değildir. Yetenek erişimi için şirketin uzun vadeli hedeflerini incelemek, zaman ayırmak ve devam eden stratejiyi bu hedeflerle uyumlu hale getirmek gerekir. Kısacası geleceğe bakmak ve şirketin işe alım ihtiyaçlarıyla birlikte sektör trendlerini öngörmek gerekir. Ayrıca, şu anda ihtiyaç duyulmayan, ancak gelecekte önemli hale gelecek rolleri belirlemek de sürecin bir parçasıdır. Bu hedeflere ulaşmak için sonunda gerekli olacak becerileri ve rolleri anlamak, ardından da bu yetenekleri proaktif olarak edinmek için stratejiler oluşturmak anlamına gelir. Üst düzey bir yönetici ayrıldığında dahi adayların kolayca bulunabilmesini sağlayacak bir sistemi oluşturmayı gerektirir. İşe alım, yetenek erişiminin bir parçasıdır.

Bu nedenle, yetenek erişimi için şirketin PR, İnsan Kaynakları ve Pazarlama ekipleriyle yakın bir şekilde çalışılmalı ve işveren markası yaklaşımına tam olarak odaklanılmalı, tüm bu ekiplerle birlikte doğru ekip üyeleri için işe alma konusunda etkili mesajlar oluşturulabilmelidir.

Sonuç olarak iki kavram arasındaki temel farkları, zaman dilimi, kapsam, yaklaşım, odak ve sonuçlar olarak özetleyebiliriz.